top of page

Yaygın Gelişimsel Bozukluk Destek Eğitim Programı

 

Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluklar erken çocukluk döneminden baÅŸlamak üzere sosyal beceri, dil geliÅŸimi ve davranış alanında uygun geliÅŸememe olarak ifade edilen bozukluklardır. Bu bozukluklar geliÅŸimin birçok alanını etkilemekle birlikte bireyin iÅŸlevinde bozulmalar yaratırlar. Temel olarak beÅŸ baÅŸlık altında sıralanan Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluklar ÅŸu ÅŸekildedir:

  1. Otizm

  2. Rett Sendromu

  3. ÇocukluÄŸun Dezintegratif BozukluÄŸu

  4. Asperger Sendromu

  5. BaÅŸka Türlü Adlandırılamayan Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk

        

                       

Popülâsyonun geneli gözlendiÄŸinde Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk tanısı almış çocukların büyük bir kısmı otizmli olarak adlandırılmıştır. Ülkemizde de en sık karşılaşılan Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk sınıflandırılması otizm’dir.

OTÄ°ZM

Otizm, sosyal etkileÅŸime ve iletiÅŸime zarar veren, bireyi kısıtlayan, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan bir geliÅŸimsel bozukluktur. DoÄŸuÅŸtan getirilmesine raÄŸmen belirtiler bebeklik ve erken çocukluk döneminde ortaya çıkar. Çevresel etmenler ile birlikte kalıtımsal problemlerin de oluÅŸmasında etkili olduÄŸu bilindiÄŸi halde otizme neden olan altyapının ne olduÄŸuna dair net bir açıklama bilim insanları tarafından yapılamamaktadır. ÖrneÄŸin, otizmin beynin birçok kısmını etkilediÄŸi bilinmesine raÄŸmen bu etkinin nasıl geliÅŸtiÄŸi çok net bir ÅŸekilde anlaşılamamıştır.

Belirtileri

  • Bireyin konuÅŸmasının gecikmesi veya yaşıtlarına göre yeterince geliÅŸememesi,

  • Ä°lgi alanında sınırlılık, insanlar ile iliÅŸki kurmayı reddetme ve bunun yerine cansız nesneler ile ilgilenme,

  • Kendi yaÅŸ grubunun içerisinde oynanan bir oyuna ilgi duymama,

  • Adı ile seslenildiÄŸinde tepki verememe,

  • Karşısındaki kiÅŸi ile göz teması kuramama,

  • Tekrar edici basmakalıp davranışlar sergileme otizmin belirtileri arasında sıralanabilir.

Not: EÄŸer çocuÄŸunuzda yukarıdaki sıralanan belirtilerden gözlediÄŸiniz bir ya da daha fazla madde varsa, lütfen en kısa sürede bir profesyonelden yardım alınız.

Otizmin Tanımlanması

Bu bölümde yer alan bilgiler “Amerikan Psikiyatri DerneÄŸi’nin” DSM-IV-TR isimli el kitabının 2000 baskısından alıntılanmıştır. Alıntılanan her baÅŸlık detaylı bir biçimde açıklanmıştır. Veliler olarak alt baÅŸlıkları incelerken detaylı olarak açıklamalarının incelenmesi de faydanıza olacaktır.

Sosyal etkileşim sorunları

Sosyal etkileÅŸim için gerekli sözel olmayan davranışlarda yetersizlik:

-Sıra dışı göz kontağı özellikleri: Göz kontağı hiç kurmamak, çok kısa süreli kurmak ya da alışılmadık biçimde kurmak. ÖrneÄŸin, birden bire gözlerini karşısındakinin gözlerine dikmek ve kaçırmak.

-Jest ve mimik kullanımında sınırlılık: KonuÅŸurken çok az jest ve mimik kullanmak.

-BaÅŸkalarına yaklaÅŸmada sıra dışı özellikler: Sosyal ortamların gerektirdiÄŸi uzaklıkları ayarlayamamak; baÅŸkalarına fazla yakın ya da uzak durmak.

-Ses kullanımında sıra dışılık: KonuÅŸurken alışılmadık ses kalitesi ve vurgu özellikleri göstermek.

 

      YaÅŸa uygun akran iliÅŸkileri geliÅŸtirememek:

      -ArkadaÅŸlık kurmakta zorlanmak: Çok az sayıda arkadaÅŸa sahip olmak ya da hiç arkadaÅŸ edinememek.

-Akranlarla etkileÅŸimde bulunmamak: Kendi yaşıtlarıyla oynamada, konuÅŸmada vb. çok isteksiz davranmak; örneÄŸin, yalnızca kendisinden çok küçük ya da büyük kiÅŸilerle etkileÅŸmek.

-Yalnızca özel ilgilere dayalı iliÅŸkiler geliÅŸtirmek: Belli kiÅŸilerle, yalnızca belli ilgilere dayalı olarak (örneÄŸin, favori konularda) etkileÅŸimde bulunmak.

-Grup içinde etkileÅŸimde bulunurken zorlanmak: ÖrneÄŸin, iÅŸbirliÄŸine dayalı oyunların kurallarına uymakta zorlanmak.

 

Başkalarıyla zevk, başarı ya da ilgi paylaşımında sınırlılık:

-Yalnızlığı yeÄŸlemek: BaÅŸkalarının genellikle aile üyeleriyle ya da arkadaÅŸlarıyla birlikte yaptığı pek çok ÅŸeyi (örneÄŸin; TV izlemek, yemek yemek, oyun oynamak vb.) yalnız başına yapmayı yeÄŸlemek.

-Belli olay ya da durumlara baÅŸkalarının dikkatini çekme çabası göstermemek: ÖrneÄŸin; ÅŸaşırtıcı bir durum karşısında baÅŸkalarına iÅŸaret etmemek, bir ÅŸey baÅŸardığında baÅŸkalarıyla paylaÅŸmamak vb.

-Sözel övgü karşısında tepki vermemek: BaÅŸkalarının kendisine yönelttiÄŸi övgü sözleri ya da sözel onaylamalar karşısında çok az tepki vermek ya da hiç tepki vermemek. ÖrneÄŸin, hoÅŸnutluk belirtisi göstermemek.

 

Sosyal-duygusal davranışlarda sınırlılık:

-Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalmak: Birileri kendisine seslendiğinde ya da kendisiyle etkileşmek istediğinde tepki vermemek, duymuyormuş ya da fark etmiyormuş gibi davranmak.

-BaÅŸkalarının yaptıklarına karşı ilgisizlik: Ortama birinin girmesi, ortamdan birinin çıkması, birinin konuÅŸmaya baÅŸlaması gibi, baÅŸka çocukların çok ilgisini çeken bazı olaylar karşısında ilgisiz kalmak; böyle durumlarda, gülümseme gibi hoÅŸnutluk ya da aÄŸlama gibi hoÅŸnutsuzluk ifadeleri göstermemek.

-BaÅŸkalarının duygularını anlamada yetersizlik: Üzülen, aÄŸlayan, kızan, sevinen vb. kiÅŸiler karşısında duyarsız davranmak; örneÄŸin, üzgün birini rahatlatma çabası göstermemek.

 

            Ä°letiÅŸim sorunları

Dil geliÅŸiminde gecikme:

-Ä°ki yaşından büyük olup da tek bir sözcük bile söylememek.

-Üç yaşından büyük olup da iki sözcüklük basit ifadeler (örneÄŸin, ‘baba git’) kullanmamak.

-Konuşmaya başladıktan sonra basit bir dilbilgisi yapısı kullanmak ya da belli yanlışları tekrarlamaya devam etmek.

 

Karşılıklı konuşmada zorluk:

-Karşılıklı konuÅŸma baÅŸlatmada, sürdürmede ve sonlandırmada önemli sorunlar göstermek: ÖrneÄŸin, bir kez konuÅŸmaya baÅŸlayınca, konuÅŸmayı uzun bir monolog ÅŸeklinde sürdürmek ve karşısındakilerin yorumlarını göz ardı etmek.

-KonuÅŸma konularında seçicilik: Kendi favori konuları dışındaki konularda çok zor ve isteksiz olarak konuÅŸmak.

 

Sıra dışı ya da yinelenen dil kullanmak:

      -BaÅŸkalarının kendisine söylediklerini yinelemek.

-Televizyondan duyduklarını ya da kitaplardan okuduklarını, ilişkisiz zamanlarda ve bağlam dışı olarak yinelemek.

-Kendisinin uydurduÄŸu ya da yalnızca kendisine anlam ifade eden sözleri yinelemek.

-Aşırı resmilik ve didaktiklik gibi konuÅŸma özellikleri göstermek.

 

GeliÅŸimsel düzeye uygun olmayan oyun:

-Senaryolu oyunlarda sınırlılık: Oyuncaklarla evcilik, okulculuk, doktorculuk vb. hayali oyunlar oynamamak.

-Sembolik oyunlarda sınırlılık: Bir nesneyi baÅŸka bir nesne olarak (örneÄŸin, küpü mikrofon olarak) kullanarak oyun oynamamak.

-Oyuncaklarla alışılmadık biçimlerde oynamak: ÖrneÄŸin; topu zıplatmak yerine sürekli olarak bir eliyle vurmak, Legoları birbirine takıp bir ÅŸeyler yapmak yerine sıraya dizmek vb.

-Sosyal oyunlara ilgisizlik: Küçük yaÅŸlardayken, ‘ce-e’ vb. sosyal oyunlara karşı ilgi göstermemek. 

 

Sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışlar

            Sınırlı alanda, yoÄŸun ve sıra dışı ilgilere sahip olmak:

-Ä°lgi takıntıları: Bazı konulara karşı aşırı ilgi duymak ve baÅŸka konuları dışlayarak sürekli o konularla ilgili konuÅŸmak, okumak, ilgilenmek vb. istemek.

-Bazı sıra dışı konulara aşırı ilgi duymak: ÖrneÄŸin; astrofizik, uçak kazaları ya da sulama sistemleri.

-İlgi duyduğu konularla ilgili ince ayrıntıları anımsamak: Kendi favori konularındaki en ince ayrıntıları bile ezbere bilmek.

Belli düzen ve rutinlere iliÅŸkin aşırı ısrarcılık:

-Belli etkinlikleri her zaman belli bir sırayla yapmak istemek: ÖrneÄŸin, arabanın kapılarını hep aynı sırayla kapatmak.

-Günlük rutinlerde deÄŸiÅŸiklik olmamasını istemek: ÖrneÄŸin, eve gelirken hep aynı güzergahı izlemek ya da eve geldiÄŸinde önce televizyonu açıp sonra tuvalete gitmek.

-Günlük yaÅŸamdaki deÄŸiÅŸiklikler karşısında aşırı tepki göstermek: En ufak bir deÄŸiÅŸiklik karşısında aşırı kaygılanmak ya da öfke nöbeti yaÅŸamak.

-DeÄŸiÅŸiklikleri daha kolay kabullenebilmek için, meydana gelecek deÄŸiÅŸikliklerle ilgili önceden bilgi sahibi olmaya gereksinim duymak.

 

Yinelenen (kendini uyarıcı) davranışlar:

-Sıra dışı beden hareketleri: ÖrneÄŸin; parmak ucunda yürümek, çok yavaÅŸ yürümek, kendi ekseni etrafında dönmek, durduÄŸu yerde sallanmak, farklı bir beden duruÅŸuna sahip olmak vb.

-Sıra dışı el hareketleri: ÖrneÄŸin; ellerini sallamak, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirmek, ellerini farklı biçimlerde tutmak vb.

Nesnelerle ilgili sıra dışı ilgiler ve takıntılar:

-Nesneleri sıra dışı amaçlarla kullanmak: ÖrneÄŸin, oyuncak arabanın tekerleklerini çevirmek ya da oyuncak bebeÄŸin gözlerini-açıp kapamak vb. davranışları tekrar tekrar yapmak.

-Nesnelerin duyusal özellikleriyle aşırı ilgilenmek: ÖrneÄŸin, eline aldığı her nesneyi koklamak ya da gözlerinin önünde tutarak ve evirip-çevirerek incelemek.

-Hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermek: ÖrneÄŸin; tekerlek ya da pervane gibi dönen nesnelere, akan su ya da yanıp sönen ışık gibi hızlı hareket eden görüntülere uzun sürelerle bakmak.

-Nesne takıntıları: Bazı sıra dışı nesneleri (örneÄŸin, bir silgi ya da küçük bir zincir parçası) elinden bırakmak ya da gözünün önünden ayırmak istememek.

 

 

RETT SENDROMU

Rett Sendromu, genetik altyapısı olan ve kolaylıkla Otizm ile karıştırılan bir Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk tipidir. Bu sendroma sahip bireyler göz temasından kaçınma, genel ilgi kaybı ve sosyal iletiÅŸimde kayıplar gibi otizme benzer belirtiler sergileyebilirler.

 

ÇOCUKLUÄžUN DEZÄ°NTEGRATÄ°F BOZUKLUÄžU

Heller Sendromu olarak da adlandırılan bu sendrom, Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluklar spektrumu içerisinde en nadir görülen türdür. Ä°çerik olarak üç yaşından büyük bireylerin dil, sosyal iÅŸlev ve motor becerilerinin geliÅŸmesinde görülen gecikmeleri barındırır. Genel olarak erken çocuklukta kazanılan Dil, Alıcı Dil, Sosyal Beceriler, Tuvalet, Oyun ve Motor Becerilerin bir bölümünün kaybedilmesi olarak tanımlanabilir. Otizme paralel olarak bu sendromda da sosyal etkileÅŸim, iletiÅŸim ve yineleyici davranışlar görülmektedir.

Tam olarak neden kaynaklı ortaya çıktığı bilinmeyen ÇocukluÄŸun Dezintegratif BozukluÄŸu hakkında bilim insanları çalışmalarına devam etmektedirler.

 

ASPERGER SENDROMU

Asperger Sendromu, Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk Spektrumundaki diÄŸer türlerden dil ve biliÅŸsel becerilerde genel bir gerilik yaÅŸanmaması ile ayrılır. Bu sendroma neden olan gen ya da genlerin henüz bulunamamasına raÄŸmen uzmanlar sendromun genetik kaynaklı olduÄŸu üzerinde hemfikirdiler.

Asperger sendromu tek bir semptomdan çok birçok semptomla ifade edilir. Sosyal etkileÅŸimde bozukluklar, stereotipik ve sınırlı ilgi ve eylemler ve biliÅŸimsel geliÅŸimde klinik anlamda önemli olmayan gecikme görülmemesi ile dil becerisinde genel bir gecikme olmamasıyla belirlenir. Dar kapsamlı bir konuyla yoÄŸun ilgilenme, tek yönlü laf kalabalığı otizme benzer belirtilerindendir.

Sosyal yönden bakıldığında Asperger sendromlu bireyler spektrumdaki diÄŸer türlere kıyasla daha dışadönük olmakla birlikte karşısındaki kiÅŸiye yönelik empati kurmadan yoksundurlar.

Asperger sendromuna sahip bir birey genel olarak sınırlı ve yineleyici ilgi alanlarına sahiptirler. ÖrneÄŸin bir birey otomobiller ile ilgili herhangi bir ilgiye sahip olmayabilir. Ancak bir araba firmasının ürettiÄŸi tüm modelleri sırası ve yılı ile eksiksiz bir biçimde ezberleyebilir. Bu davranışlar özellikle okul öncesi dönemde daha da sıklaşır.

Yukarıda bahsedildiÄŸi gibi Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk spektrumundaki diÄŸer tanılara göre her ne kadar daha iyi bir biçimde dil kullanma kabiliyeti ve konuÅŸmaya sahip olsalar da Asperger sendromlu bireyler sıra dışı, bilgiçlik taslayan, gereÄŸinden fazla resmi ve metafor içeren konuÅŸmalar yaparlar. Bunun yanı sıra tonlamalarda aşırıya kaçarlar. Aynı zamanda tekdüze ve sınırlı bir tonlamada görülebilir. Kelime hazneleri yaÅŸlarına oranla çok geliÅŸmiÅŸ olur ve bu haznedeki kelimeleri gerekli ya da gereksiz kullanırlar.

 

YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK DESTEK EĞİTÄ°M PROGRAMINA GÖRE UYGULANAN EĞİTÄ°MLER

 

EĞİTİM PLANLAMASI

Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluklar Spektrumundan tanı almış bir bireyin alacağı eÄŸitimi planlamak, bireyin göstereceÄŸi geliÅŸim için en önemli maddedir. Konusunda uzman, kadrosu yeterli bir merkez olan kurumumuz uzman psikologu, okul öncesi öÄŸretmeni ve zihinsel engelliler öÄŸretmenleri ile bireyin amacına ve rehberlik araÅŸtırma merkezi raporlarına göre en uygun programı belirlemekte ve çalışmalarını bu yönde gerçekleÅŸtirmektedir.

 

Bu programda hizmet veren uzman kadromuz üniversitelerden lisans ve lisansüstü dereceye sahip;

Özel EÄŸitim Uzmanları,

Zihinsel Engelli Sınıf ÖÄŸretmenleri,

Çocuk GeliÅŸimi ve EÄŸitimi ÖÄŸretmenleri,

Okul Öncesi ÖÄŸretmenleri,

Psikologlardan oluşmaktadır.

 

 

YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK TANISI ALMIÅž BÄ°REYLERÄ°N EĞİTÄ°MÄ°NDE BAÅžARI Ä°ÇÄ°N GEREKLÄ° STRATEJÄ°LER

 

BaÅŸarı için genel stratejiler:

-Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluklar spektrumundan tanısı olan çocuklar yemek, ev ödevi ve yatma zamanı gibi düzenlenmiÅŸ günlük rutinlerden fayda saÄŸlarlar. Belirli kurallardan ve stresi en aza indiren ve kafalarını karıştırmayan tutarlı beklentilerden hoÅŸlanırlar.

-ÇoÄŸu birey, olayları bir bütün olarak algılamakta zorluk çeker ve daha çok durumumun bir bölümünü görmeye meyillidirler. Bu yüzden bölüm bölüm bütüne doÄŸru giden eÄŸitim yaklaşımından, yani kavramın bir bölümüyle baÅŸlayıp onun parça parça etrafını saran fikirlerin eklenmesiyle sonuca ulaÅŸan eÄŸitimden çoÄŸunlukla büyük fayda saÄŸlarlar.

-Saat tıklaması, flüoresan lamba cızırdaması, daktilo ya da klavye tıkırdaması gibi periyodik olan sesler bu bireylerin dikkatini dağıtacağından, bu kiÅŸileri bu tarz ortamlardan olabildiÄŸince uzak tutmak dikkatlerinin toparlanması üzerinde faydalı olur.

 

Sosyal becerileri geliÅŸtirecek stratejiler:

-DiÄŸer bireylere normal gelen normlar ve kurallar yaygın geliÅŸimsel bozukluÄŸu olan bireyler için anlaşılır olamayabilir. Bu yüzden neden belirli davranışların kabul gördüÄŸüne dair net açıklamalarda bulunmak ve bu davranışlar için gereken kuralları  bireye öÄŸretmek gereklidir.

-Bireyin, diÄŸerleri ile nasıl iletiÅŸime gireceÄŸini ve kendisiyle konuÅŸulduÄŸunda ne yapması gerektiÄŸi hakkında bir fikri olmayabilir. Bu noktada bireye bu kurallar öÄŸretilmeli, yapması gereken davranışlar belirtilmelidir. Süreç içerisinde bol bol ödüllendirme ile davranışın yerleÅŸmesi saÄŸlanabilir.

-Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk tanısı olan bir birey için karşısındaki anlamak oldukça güçtür. Bu yüzden sosyal ortamlarda kullanması için birçok kalıp bireye öÄŸretilmelidir. Bu kalıpları çeÅŸitli sosyal durumlar için ayrı ayrı olmak üzere öÄŸretmek baÅŸarı oranını arttırabilir. Rol yapma yoluyla farklı insanlarla nasıl etkileÅŸime girebileceÄŸini öÄŸretmek de bireyin sosyal olarak rahatlamasını saÄŸlayabilir.

-Özellikle yalnız kalma eÄŸilimi yüksek olan bireylerin, daha saÄŸlıklı sosyal iletiÅŸim kurabilmeleri için baÅŸkalarıyla iletiÅŸime girmesi teÅŸvik edilmelidir. Bu sayede daha saÄŸlıklı sosyal iletiÅŸim saÄŸlanabilir.

bottom of page